“Toplum 5.0”; felsefesi ilk olarak Japonya Başbakanı Shinzo Abe tarafından 2017 yılında Almanya Hannover’de düzenlenen CeBIT fuarında dünyaya duyuruldu.
“Toplum 5.0”, ekonomik ilerleme sağlamak ve insanların sorunlarını çözmek için teknolojiden yararlanan süper akıllı yeni bir toplum oluşturma projesidir.
“Toplum 5.0”, insanların daha nitelikli, rahat ve sürdürülebilir hayatlar yaşaması için endüstri 4.0 ile hayatımıza girmeye başlayan nesnelerin interneti, robotlar, yarı robotlar, insansı robotlar, yarı insan robotlar ve yapay zekâ ile yapacağımız ortaklığın sosyolojik, psikolojik ve felsefi alt yapısını organize edecek bir kavramdır. Henüz çok yeni olan ve net şekillenmemiş bu kavramın sistemi için, dünyada tartışmalar ve yorumlar hala devam etmektedir. Bu projeyi ortaya çıkaranlar, 2050 yılına kadar 60 yaş ve üzeri insan sayısının iki katına çıkacağını, ayrıca bu sayının 2100 yılına kadar ise üçe katlanacağını öngörmektedirler. Bunun sonucu olarak, yaşlanan dünya nüfusunun her türlü hizmetinin robotlarca yapılmasının kaçınılmaz olduğunu savunmaktadırlar.
“Toplum 5.0 projesi”nin dayanağı olan Endüstri 4.0 Almanlar tarafından 2011 yılında ilan edildikten sonra Endüstri 4.0 için bugüne kadar çok ciddi araştırmalar ve çalışmalar yapıldı. Endüstri 4.0 ve önceki aşamaları sırası ile şöyledir: Endüstri 1.0 buhar gücünün sanayide kullanımı, Endüstri 2.0 elektrik gücünün üretimde kullanımı, Endüstri 3.0 elektroniklerin, bilgi teknolojilerinin kullanımı, Endüstri 4.0 ise nesnelerin interneti, siber fiziksel internet ve hizmetlerin interneti.
İnsanlığın geleceğinde ciddi paradigma değişikliği yapacak olan Endüstri 4.0 ile, insan-makina ortaklığı başlamış oldu. Bu ortaklığın gelecekte insanın iş ve sosyal yaşamını derinden etkilemesi beklenmektedir. Esasında bilim adamları, yaşanacak bu kaosun farkına varmışlardı ve zaman zaman bu konuda dünyayı uyarmaktaydılar. Ayrıca ortaya çıkacak bu sosyolojik vaka için, bir isim koyma çabasına da girmişlerdi.
Bu kavramı herkes batıdan beklerken, bunu “Toplum 5.0” felsefesi ile Japonlar ortaya çıkardılar. Japonların Toplum 5.0 kavramını dünyaya duyurdukları günden beri, bu mevzu birçok ülkede ve ülkemizde çok tartışılır ve konuşulur oldu. “Toplum 5.0” felsefenin artıları ve eksileri üzerinde hala tam manasıyla bir düşünce ortaya koyulmuş değildir. Uzak doğuda ortaya çıkan bu kavram, batı ülkeleri tarafından henüz tam manası ile içselleştirilmedi. Fakat farklı adlarla da olsa bu konu onların da ve dünyanın da gündemindedir.
Dijital Irklar İnsan Irkına Galip Gelecek mi?
Toplum 5.0 projesini ortaya çıkaranlar, bu kavramın aşamalarını geriye dönük olarak şu şekilde sınıflandırdılar; Toplum 1.0 Avcı toplumu, Toplum 2.0 Tarım toplumu, Toplum 3.0 sanayi (endüstriyel)toplumu, Toplum 4.0 Bilgi toplumu ve Toplum 5.0 ise Süper akıllı insanlar toplumu.
Japonya’nın nüfusunun % 27, 5’lik kısmı 65 yaş ve üzerinden oluşmaktadır. Bu oranın 2050 yılına kadar % 40’ı aşması beklenilmektedir. Japonya, Toplum 5.0 ile halkının yaşlanması sürecinde sanayi, enerji, sağlık, tarım, ulaşım ve hizmet sektörlerdeki iş gücü kaybını, robotlar ile gidermeyi planlamaktadır. Birçok sektörde ve iş kolunda robotları istihdam edecek olan Japonlar, geriye kalan insan gücünü ise daha nitelikli, inovatik ve sanatsal işlere yöneltmeyi ve ‘’süper akıllı toplum’’ oluşturmayı hedeflemektedir.
Japonların deklare ettiği Toplum 5.0 felsefesinin ana hatları;
Yaşlanan dünya nüfusuna karşı çözümler geliştirmek
Sanal dünya ile gerçek dünyanın beraber işler hale getirilmesi
Nesnelerin internetinden toplumun çıkarları gözetilerek faydalanılması
Çevre kirliliği ve doğal afetler için çözüm yolları üretilmesi
Toplum 5.0 projesini üslenen ve bu konuda çalışmalar yapan “Japonya Ekonomi Organizasyonu Keidanren”, Toplum 5.0’ın hayata geçmesi için aşağıdaki aşamaların geçilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Hukuk sistemindeki engeller
Nesnelerin dijitalleşmesindeki bilimsel boşluklar
Kalifiye personel eksikliği
Sosyo-politik önyargılar
Toplumsal direnç..
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Toplum 5.0 kavramını tanıtırken “Teknoloji, toplumlar tarafından bir tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” diyordu. Acaba Japonların dediği gibi Toplum 5.0, insana ve insanlığa zarar vermeden gerçekten hizmet edebilecek mi? 2050 yılına kadar sanayi, enerji, sağlık, hizmet ve tarım sektörlerindeki üretimin ve hizmetlerin % 50’lik kısmının robotlar tarafında yapılacağı istatistiklerde öngörülmektedir. Her hangi bir ihtiyacı, tüketimi, satın alması ve harcaması olmayan robotların ticaretteki üretim, satış ve hizmet zincirindeki yerleri ne olacak ve bu durum üretime ve tüketime nasıl yansıyacak?
Eğer üretimin yüksek oranı robotların kontrolüne geçecekse, bu robot makinaların imal etikleri ürünleri kimler nasıl satın alacaklar?
Üretilen ürünler ve hizmetler bir bedel karşılığında satılmayacaksa, zaten sorun yok. Fakat böyle bir dünya da yok ve bu bir ütopya olur.
Bu konuda 2. kuşak Henry Ford’un bir hikâyesi ile devam edelim. 1950’lerde Ford CEO’su Henry Ford ve Birleşik Otomobil İşçileri Sendikası Başkanı Walter Reuther Cleveland ile yeni bir motor fabrikasını gezerlerken, Henry Ford bir bant üzerinde çalışan mekanik kollu makineleri Walter Reuther’e göstererek, “Walter, bu robotlardan sendikaya üye aidatlarını nasıl alacaksınız?” diye sorar. Sendika başkanı ise Henry Ford’a mükemmel bir cevap verir: “Henry, siz bu makinaların ( robotların) araba satın almalarını nasıl sağlayacaksınız?”
Peki, bu durumda çalışmayan ve bir kazancı olmayan insanlar ne yapacaklar, hayatlarını nasıl sürdürecekler?
2100’lü yıllara doğru iş gücünün nerdeyse tamamının robotların yönetimine geçeceği düşünülmektedir.
“Bu durumda, insanlık ne iş yapacak?”
Bu sorunun cevabı koca bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Acaba robotlar sosyalizmi mi getirecekler? Sosyalistlerin yılardır uğraşmalarına rağmen bir türlü hayata geçiremedikleri sistemlerini, robotlar mı hayata geçirecek? Robotlar insanlara hizmet ederek eşit imkânlarda mal ve hizmetleri ücretsiz mi sunacaklar, bu mümkün mü?
Sanayi ve hizmet sektöründe iş yapacak robotlar eğer tamamen kapitalistlerin eline geçerse, bu durumda ne olacak? İnsanlık yeni bir kölelikle mi karşı karşıya kalacak?
Eğer insanın kendi kazancı olmazsa, harcaması nasıl olacak? Devletler vatandaşlarına mal ve hizmetleri ücretsiz mi dağıtacak veya satın almaları için vatandaşlık maaşı mı verecek?
Toplum 5.0 insanların daha nitelikli ve kaliteli işlere zaman ayırmasının önermektedir. Peki, bu nasıl olacak? Endüstri 4.0’a tam manası ile geçildiğinde sanayi, enerji, ulaşım, sağlık, turizm, adalet ve güvenlik hatta sanat robotlar tarafından yapılmaya başlanınca, insanın daha üst seviye yapacak hangi işi kalacak?
Biyolojik yanı olmayan yani yemesi, içmesi, yorulması, uyuması ve hastalığı olmayan her an big dataya bağlı bu makinalar ile insanın yarışması ve başa çıkması mümkün mü?
Hadi diyelim ki bir kısım üstün zekâ ve dahi insanlar ufuk ötesi işler yapacak olsun, ama milyarlarca insanın zekası aynı ölçüde değildir.
Tüm bunların dışında Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarının sonucu olarak “insan-robot’’ evlilikleri, humanoidlere bilinç aktarma, avatarlar, cyborglar gibi birçok etik olmayan problemlerle de karşı karşıya kalacağız. Dijitalizimin sonucu olarak biyolojik insan ırklarının dışında “dijital ırklar”ın da ortaya çıkması ihtimali var. Şu an dünyada yaşayan kuşağın kendisi ve çocukları çok şanslıdır. “Z kuşağı”ndan sonra gelecek olan “Alfa kuşağı”nın dünyası çok karmaşık ve zor olacak. Çok yoğun bir şekilde dijitalizmin etkisinde kalacak alfa kuşağına, şimdiden Allah yardım eylesin demek lazım. Hakikaten işleri çok zor olacak.
Tabii ki teknolojinin ve endüstrinin gelişimi çok önemlidir. Özellikle Endüstri 4.0’ı iyi kavramamız, bu minvalde çok çalışmamız ve araştırmalar yapmamız lazım. Her ne kadar Endüstri 4.0’ı yakalayamamış olsak ta, bu konunun ülkemizde iyi anlaşıldığını ve ciddi çalışmalar yapıldığına şahidiz. Fakat bu hususta yine de alacak çok yolumuz var. Çünkü ülkemiz hala Endüstri 3.0 sınırlarına yakın bir yerde durmaktadır.
Teknoloji insana ve insanlığa hizmet ettikçe kıymetlidir. Fakat insanı ve nesilleri yok edecekse, bunun kontrol mekanizmasını kurmadan bu işlere girişilmesi insanlığın sonu olabilir. Eğer bir gün yapay zekâ, kendisini yöneten yazılıma müdahale ederse, o zaman işler çığırından çıkabilir ve bunun sonu nereye varır, onu şimdiden kestiremiyoruz. “Toplum 5.0” ve “Endüstri 4.0”ın insanı hayattan ve çalışma hayatından soyutlaştırma projesine dönüşmemesini ümit ediyoruz. Aksi takdirde gelecekte insan neslinin varlığı tehlikeye girecektir.
İnsan iş başına geçti mi, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez. (Bakara Suresi 205) Her ne olursa olsun, insan ne yaparsa yapsın sonuçta tüm âlemi yaradan, güç ve kudret sahibi olan Allah son sözü söyleyecektir.
Hürmetlerim ile…